Blog Listem

12 Nisan 2009 Pazar

BİR AVUKAT GÖZÜYLE ÇEK TASLAĞI!

www.tips-fb.com



Karşılıksız çek suçundan her 4 kişiden birisi cezaevinde ya da aranıyor. Adli para cezasını ödeyebilen var mı? Çoluk çocuğu perişan olmayan kaldı mı?
12 Nisan 2009


Avukat DOĞAN DURU

Karşılıksız çek keşide etmekten dolayı keşideciye çek bedeli kadar adli para cezası verilmesi ve bunu haliyle ödeyemeyeceğinden (mevcut kanuna göre ödeyebilse çek bedelini öder ve tüm cezai yaptırımdan kurtulur zaten) dolaylı olarak hapis cezası ile cezalandırılması bir insanlık ayıbı ve büyük adaletsizliktir. (çeşitli sözleşmeler ,senet , fatura karşılı mal verip tahsilat yapamayanlar içinde geçerlidir bu adaletsizlik ). Çek, senet vs gibi ödeme araçlarını Nitelikli Dolandırıcılık yapmak suretiyle kullanan şahıslar yüzünden iflas etmiş ve senelerce çekini ödemiş, istihdam sağlamış müflis kişilerde mevcut çek kanunu ile cezalandırılmaktadır.





MAĞDURİYETLER GİDERİLSİN



Kanun koyucunun bu adaletsizlik getiren 3167 sayılı kanunu acilen revize etmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi bir vatan - vatandaşlık borcudur. 3167 sayılı kanuna göre karşılıksız çek keşide etmek suç olmaktan çıkarılmalı, çeklere de senet-bono vasfı kazandırılmalıdır. Yaptırımlar hiç bir aşamada hürriyeti bağlayıcı olmamalı, tüm ödeme araçlarını kapsayıp toplumda güveni sağlayabilecek şekilde yasa düzenlenmelidir.

Örneğin: Karşılıksız çek , senet , kredi kartı kullanmak durumlarında çek - senet ve kredi kartı kullanımının yasaklanması, yurt dışına çıkış yasağı , müflis tüccarlara adli yardım , kamu yararına çalıştırma , sanığın gelirine göre adli para cezalarının yapılandırılması (süre sınırı olmadan ), etkin pişmanlık , ticari faaliyet yasakları vb yaptırımlar getirilebilir. Ama hapis cezası asla. Borcundan dolayı insanı hapisle cezalandırmak hem bu borcun ödenmemesi, hem de yuvaların yıkılmasına, hiç suçu olmayan diğer aile fertlerinin perişan olmasına sebep olmaktadır. Çek-senet-kredi kartı gibi ödeme araçlarını kötü niyetli kullananlar nitelikli dolandırıcılıktan yargılanmalı, şikayetler bu yönde olmalı ve dolandırıcılık yapanlar ve yapmayanlar ayrılmalı yüce adalet tecelli etmelidir.

Ödeme araçlarını kullanarak kişi ya da kurumları nitelikli dolandırıcılık yaparak dolandıranlar En ağır hapis cezası ile cezalandırılmalıdır. Sayısı milyonlara ulaşan vatandaşımız dolandırıcı olmadığı halde " karşılıksız çek suçundan mağdurdur."Aciz duruma düştüklerinden ceplerinde bırakın hukuki mücadele verecek parayı, geçinecek geliri olmayan, hem kanundan hem alacaklılardan kaçarak boğaz tokluğuna yaşamını sürdüren vatandaşlarımız vardır.



TİCARİ HAYATLAR BİTTİ



Borçlarını elinde olmayan sebeplerle ödeyemeyen iyi niyetli vatandaşımız iflas ettikten sonra alacaklılara karşı can güvenliğini bile sağlayamazken bir de devletimiz önünde kaçak duruma düşmekte, yuvaları yıkılmaktadır. Bu hususta sayısı milyonları aşan mağduriyetler vardır. Kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Buna karşılık vadeli-vadesiz ödeme araçlarını kötü niyetli olarak kullananlar zaten bu hususta hukuksal önlemlerini dolandırıcılığa başlamadan almış ve bir çok insanın ticari hayatını bitirip çeklerini ödeyemez duruma getirmişlerdir.

Bankalar yeni düzenlemede kolaylıkla verilen ve üzerine sınırsız tutarda rakam yazılabilen çek koçanlarından çek bedeli kadar sorumlu tutulmalıdır ki insanlar karşılıksız çekler yüzünden mağdur olmasınlar. Çekin ödeme aracı olarak piyasadaki itibarı da düşmesin. Bankalar tarafından gereken teminatlar alınmalı (nakit blokaj – gayrimenkul – alacak temliki vs) buna göre çek koçanı vermelidir.

Ayrıca her keşide edilen çek üzerine keşide tarihi de yazılmalı ve keşide tarihinde bankaya keşide edilen çek ya da çeklerin tüm bilgileri (tutarı, vadesi, keşide tarihi) bildirimi zorunlu tutulmalı, çek hamili bu durumu sorgulayabilir olmalıdır. Ya da bankalar çek koçanlarını verdiklerinde her koçan için belirli bir limit tahsis edip buna göre uygulama yapabilir. Böylece bankalar aldığı teminatlar oranında çek kullandırabilir. Çek ibrazında da çek hesabının karşılıksız olması halinde ödemeyi bu teminatlara istinaden hamile yapabilir. Böylece çek hamili de çeki daha bankaya ibraz tarihinde korunmuş olur.

Buna karşılık günümüzde karşılıksız çek davaları yaklaşık 2-3 yıl civarında sürmekle temyiz vs itirazlarla bu durum daha da uzatılabilmektedir. Davaların akabinde ise zaten çek miktarı kadar para cezası verilmekte ve haliyle aciz durumda olan sanık bu adli para cezasını ödeyemediği için hapis cezasına dönüştürülüp infazı gerçekleştirilmektedir. Kısaca “mevcut 3167 sayılı çek kanununda ve mecliste şuan bulunan yeni tasarı taslağında hapis cezası kalkmış gibi görünse de hüküm çek bedeli tutarı kadar veya 150 bin TL gibi yüksek bir rakam ile adli para cezasına bağlandığından bu para cezasının da aciz duruma düşmüş iflas etmiş müflis kişiler tarafından ödenmesi imkansız olduğundan adli para cezası hapis cezasına çevrilmekte ve dolaylı olarak hapis cezası uygulanmış olmaktadır. Konuyla ilgili olarak karşılıksız çek keşide etmek suçundan yargılanan ve nihayetinde adli para cezalarını ödeyemediklerinden hapis cezası alan sanıkların istatistiksel net bilgileri adalet bakanlığından ve yetkili kuruluşlardan alınabilir. Bu yeni tasarı taslağını hazırlayanlar hangi ülkede yaşıyorlar…



DÖRT KİŞİDEN BİRİ CEZAEVİNDE



Her 4 kişiden birisi cezaevinde ya da aranıyor karşılıksız çek suçundan. Adli para cezasını ödeyebilen var mı? Çoluk çocuğu perişan olmayan kaldı mı? Alacağını alabilen alacaklı var mı? 3167 sayılı kanun baştan aşağıya yanlıştır. Bankaların sorumlulukları niye 475 ytl ? Sorumlulukları çek bedeli kadar olsun veya kişinin kredibilitesine göre her çek yaprağının üzerine banka “ bu çek yaprağı xxx tutara kadar bankamız güvencesi altındadır. “ şeklinde açıkça yazsın. Alacaklı olan kişi daha üst miktarda bir rakam yazılmasını kabul ederse aradaki fark için sadece icra takibi yapabilsin. Bunu düşünmek bu kadar zor mu?Adalet komisyonu başkanı size buradan sesleniyorum lütfen bu yasayı tek bir kerede her kesimi ve mevcut durumu değerlendirerek tüm ödeme araçları için hazırlayınız.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iç-dış borcu olduğu ve geçmişte ekonomik krizler yaşadığı düşünüldüğünde, T.C vatandaşlarının borcu olması , iflas etmesi , çek , senet , fatura yada kredi kartı borçlarını ödeyememesi ve yapılandırmaya gitmesi, iç - dış borçlarını elinde olmayan imkanlar neticesinde çoğu zaman vadesinde ödeyemeyen devletimizin ; borçlarını zamanında çeşitli imkansızlıklar yüzünden ödeyemeyen vatandaşını ( çekini, senedini, kredi kartını, kirasını , faturalarını ) gayet normal karşılaması ve ona bu hususta yardımcı olması gerekir.



Devletimizin karşılıksız çek suçundan mağdur, dolandırıcılık yapmamış aciz durumda insanları bırakın hapisle cezalandırmasını, borçlunun borcunu ödeyebilmesi için uzlaştırıcı rol izlemesi ve borcu olan vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlaması kaçınılmaz hale gelmiştir. Konuyla ilgili bir çok onurlu, gururlu insanın bunalıma girerek intihar ettiği haberleri hızla artmaktadır. Aciz duruma düşen ve borçlarını ödeyemeyen, dolandırıcılıkla hiç bir ilgisi olmadığı halde karşılıksız çek davaları yüzünden hüküm giyen tüm müflis iş adamları şu anda ceza evlerinde tecavüz, cinayet, dolandırıcılık, terör vs suçlardan hüküm giymiş suçlularla aynı koğuşlarda birlikte cezaları çektirilmekte bu yolla topluma yeniden kazandırılmaya çalışılmaktadır. İnsanların borcundan dolayı hürriyetinin bağlanmaması gerektiğini düşünen tüm vatandaşlarımızın ve ülkemizin bir sevdalısı olarak mecliste yeni tasarı taslağı bulunan 3167 sayılı kanunda yapılan büyük hataların ( karşılıksız çek keşide etmenin, para cezasıyla cezalandırılması ve bunun öde-ne-me-di-ğin-de dolaylı yoldan hapis cezasına dönüştürülmesi gibi) tekrar etmemesi ve iflas eden müflis insanlarla , dolandırıcılıktan yargılanması gereken dolandırıcıların karıştırılmaması , bu hususta mağdur olmuş ve ödeme imkanları 3167 sayılı yasa ile dolaylı yoldan hapis kararı ile elinden alınmış, dolandırıcılık ile alakası olmayan tüm çek mağdurlarının adına bu hususu tarafınıza ve ilgili makamlara bildirmeyi bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum.
Bu hususta alacaklı pozisyonunda olanlarda unutmamalıdır ki karşılıksız çekten hapis cezası aldırmak müflis insanları mahkum ettirmek zaten aciz duruma düşmüş bu insanların borçlarını ödemelerini engellemektir. Ayrıca alacaklılara karşı kin, nefret ve beddua olarak dönecektir. Unutmayınız ki çeklerini elinde olmayan nedenlerden dolayı ödeyememiş insanlarda dolandırılmış ( karşılıksız çek ile mal/hizmet vermiş), ihanete uğramış ve aciz durumdadırlar.

Yasa koyucumuzun bu soruna acil olarak bir çözüm bulmasını temenni ediyor ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

www.pressturk.com

1 yorum:

Anonymous dedi ki...

sözleşme karşılığı verdiğim çekler sözleşme gereğinin yerine getirilmemesi sebebi ile (mal teslimatı yapılmadı)karşılıksız kaldı hem ihale cezasını hem tüm mal varlığımı(sağlığım dahil)kaybettim.şuan hapis bile yatabilirim beni dolandıranlar ise gayet rahat çünkü benim açtığım davalar ancak 3 5 sene sonra sonuç verecek ve sayın adaletçiler haklı olup dolandırılmam bile her türlü ispatı mevcuttur. hakkımda hapis kararı çıkmasını durdurmamaktadır.saygılarımla. adalet bir gün herkese gerekir

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz’’

 
Anasayfa | About | Link | Link
Simple Proff Blogger Template Türkçe ÇeviriByNcdt .. ..