Blog Listem

27 Şubat 2009 Cuma

SERBEST KÜRSÜ BİLGİNİ PAYLAŞ

www.tips-fb.com

12 yorum:

ANKARA HUKUKLU dedi ki...

SAYIN NCDT

Yazımı blog başlığına almış olmanıs beni duygulandırdı..
Teşekkür ederim..

ANKARA HUKUKLU

Ncdt dedi ki...

Sayın ANKARA HUKUKLU sizde bilirsiniz mutlaka iyi söz kaybolmaz:))

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.çek mağduru

my way dedi ki...

sn arkadaşlar

bu konu yargıtay tarafından kısa zamanda sonuca bağlanacak..bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın...haber aldığımız bütün kaynaklar yargıtayın karar vermek için yeni tasarının meclise gelmesini beklediği yönünde görüş bildiriyor...dün bilgi aldığımız kaynaklarda tasarının meclise gelmesinin an meselesi olduğunu gösteriyor...

az kaldı ve tüm işaretler lehimize olacağı yönünde...

my way

my way dedi ki...

aylardır hep doğruyu öğrenmeye ve yorum yapmaya çalıştık..zaten önemli olan buydu bence doğru olanı öğrenmek..çünkü bunu öğrenebildiğimiz taktirde haklı olduğumuzu anlayacaktık ve anladık...

emekler ve çabalar daha sonra öğrendiklerimizi aktarmamız gerektiği konusunda yoğunlaştı..bunu önce birbirimize vesonra asıl duyması ve bilmesi gerekenlere ulaştırdık...okumadılar inatla tekrar ulaştırdık ve okuyup anlamalarını sağladık...ve bence yasayı yapanlar ve el kaldıranlar artık bu saatten sonra çek için hapis cezasının ne kadar çağ dışı ve ne kadar insan onuruyla bağdaşmaz olduğunu öğrendiler...bunu inkar etme şansları yok,edemezler...bu bayaza siyah demek gibi bişey olur.söylemek sadece insanların kendini kandırmaya çalışması olur...bu da farklı bir boyutu konunun...

asıl olan zaten yargıtay ın vereceği karardı..başından beri hep bunu söyledim ve hala da söylemeye devam ediyorum...ama meclisle ilgili çabalarımız yeni yasanında bu çağ dışı uygulamadan kurtulmasını sağlamaktı...bunu ne kadar başarabildik..zamanla göreceğiz...fakat emin olduğumuz en önemli konu çeke hapis cezasına devam derlerse yasayı yapanlar...bunun doğru olduğunu savundukları için değil sadece o yönde emir aldıkları için yapacaklar...bunu anlattığımız için üstümüze düşeni fazlasıyla yaptığımıza inanıyorum...bundan sonrası yasanın meclise gelmesi ve yargıtayın karar vermesi...

her zaman olduğu gibi şimdide yargıtayın bu boşluğu bildiğini ve kararında bu hapis cezasının geçmişe yönelik kalkacağını düşünüyorum...ilerisi için ise meclisten bir sürpriz çıkar mı onu tahmin etmek zor görünüyor..

my way

efs at 30 Nisan 2009 00:41 dedi ki...

Sn arkdaşalarım

Bugün ilk olarak adalet komisyon üyesi Ali İhsa Öztürkle konuştum.Kendisi bu konuyla ilgli çok mail aldıklarını farknda olduklarını söyledi. Konumuz nezaman bir çözüm bulabilir dediğimde de kesin bir tari verememkle birlikte çok beklemeyeceğimizi ilettiler.

Daha sonra Said Yazıcıoğluyla görüştüm. Kendsi beni sabırla dinlediler. Konumuzu ekrar gündeme getirecekler.

Adalet komisyon sözcüsü sayın emin ekmen yurt dışında oldukları için sadece özel danışmanlarına not bırakabildim. Pazartesi tekrar arayacgım.

Kemal unakıtanın özel kalemine durumuzu anlattım. Bakanımıza konuyu bidireceklerini söylediler.

Son olarak da komisyon üyesi sayın ali rıza öztürkle görüştüm Konumuzu baştan sona bliyorlar ve bize hak veriyorlar.

Eskiden durumumuzdan ve magduriyetimizden bile haberleri yoktu geldiğimiz nokta inanılmaz. Attığımız her mail ulaştığımız her vekili bizi mutlu sonumuza daha da çok yaklaştırıyor...

my way dedi ki...

bir açıklama yapma ihtiyacı hissettim...bu siteye arada bir yazıyorum ve başka hiç bir yerde de yazmıyorum...zaten çok fazla yazacak bişey kaldığınıda düşünmüyorum...artık sona gelindi ve yazılan şeyler boş laftan aibaret...


ama ne hikmetse adıma yazılar yazılıyor ve yazmayacağımı herkes bildiği halde yayınlanıyor...bunu bir insan neden yapar anlamak zor...hadi yazan çakaldır onu anlıyorum ama yayınlayana ne isim verilir...bunu ben biliyorum...yorumuda bu çek mağduru blog adrseiniokuyanlara ve bu siteyi okuyanlara bırakıyorum...

Anonymous dedi ki...

Ben 1980 den beri iş hayatımda şerefimle mücadele ettim.. 15 yıl yaptığım yöneticilikten sonra, son 7 yıldır üretime de girdiğim işlerimden ve mücadelemden ötürü evime ve çocuklarıma tek kuruş dünyalık taşımadım..

Hatta işveren olmadan önce elimde avucumda aileme yetecek birikimlerimi de tamamen yitirdim..Evet borçlu olmaktan, bu hale düşmekten utanıyorum, bu benim utancım, bu benim ahlakım..

Ama, asla şerefsiz, ahlaksız hiç bir şey yapmadığımı aksine şerefli bir insan olduğumu da hissediyorum.. Kim bilir şerefli olmak, bütün bu acılara adım adım yaklaştığımızda, batışı hissettiğimizde çalmamak, çırpmamaktır..

Yani son kuruşuna kadar işine, işyerine tüm varlığını, sağlığını feda eden, tıpkı öleceğini bilerek cepheden kaçmadan, arkadaşlarını ve cepheyi terk etmeden son kurşuna kadar vuruşan isimsiz kahramanlarız bizler..

Çok laf ettiğimi biliyorum, sürç-ü lisan etmediğimi umarım..
‘Dertlinin söylediğini, deli söylemez’ derler..



İşte!.. İşte şayet; bizi duydunuz, bizi dinlediniz, bizi okudu iseniz..

Bizim için bir umuttur bu.. Yaşama tutunuştur vereceğiniz kararlar..

Ya; diğer çağdaş ülkelere de bakar, aman biz (DEVLET) olarak vatandaşımıza ne yapıyormuşuz böyle dersiniz, bir ayıbı, zulmü ortadan kaldırırsınız..

Ya da; isterseniz, hakim sınıfların, sermaye sahiplerinin lüksü haline gelmiş bu yasayı korumaya çalışanlara kulak verirsiniz..

Ve bu takdirde biz artık, kendi kabrimize girer ve üzerimizi örteriz, örtebiliriz..
Zira borçlu da olsak yaşanabilirdi, hatta Mevla borçlarımızı ödeyecek fırsatlar, imkanlar da verebilirdi..

Oysa Tanrı’nın bir şans tanımasına bile fırsat vermeyen hükmünüzü infaz ederde ‘kara zindana’ bizi tıkarsanız, bu ZİLLET bizi yaşatmayabilir..

Biz bu utancı taşıyamayız, belki; şayet sizler fark etmez ve kaldırmazsanız, çok yakın gelecekte, asıl ayıbın bize ait olmadığını bu ülkenin aklı, vicdanı ve ufku gelişmiş çocukları mutlaka fark edeceklerdir ve bu ayıbı, zulmü ortadan kaldıracaklardır..

SON SÖZ

"Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamı,
Felekte baht utansın bî-nasib- erbab-ı himmetten.."

* Zincire vurulmuş aslanı hareketsizliğinden dolayı küçümsemek uygun değildir.. Vatanseverlerin de kısmetsizliği onların suçu değildir.. Bu kaderin suçudur, kader utanmalıdır.

Namık Kemal bu beyitte vatan yolunda mücadele edenlerin başına gelen olumsuzlukları onlara değil kadere mâl etmektedir.

Saygılarımla
Murat YALÇIN

Not: Bu yazımı pekçok yere mail gönderdim, ayrıca fax ve bilhassa önemli makamlara dosya halinde gönderceğim..
Ayrıca 2 sayfalık soruyorum ekiyle birlikte..

Anonymous dedi ki...

kalmamıştır.. 31.12.2008 tarihine kadar yapılması gereken yasal değişiklik yapılmadığı için yasama erkinin yasanın dayanaksız kalmasını istediği ve zımnen yürürlükten kaldırılmış kabul edilmesi gerektiği söyleniyor.. Bir çok hukukçu böyle diyor, bir çok mahkeme de bu yönde karar veriyor.. Kimler böyle karar veriyor ve söylüyor, biliyor musunuz?

8. TCK nın müellifi Sayın Prof. Dr. Adem SÖZÜER, muhterem Prof. Dr. Hayri DOMANİÇ ve pek çok hukuk hocası akademisyen, savcılar ve asliye / ağır ceza hakimleri, benzer bir davada yukarıdaki gerekçenin geçerli olduğuna ve bu nedenle ceza verilemeyeceğine oy birliği ile karar veren Yargıtay 7.Ceza Dairesinin yüksek yargıçları, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Ahmet İYİMAYA, siyasetçiler, değerli avukatlar ve bu zulme hukuki, ilmi, vicdani ve medeni telakkileriyle onay vermeyen herkes..

9. Bir ceza maddesi bu denli ve bu seviyede tartışılıyor olacak, üstelik karşılıksız çekin suç olarak tanımlanmasının ve suç kabul edilmesinin mümkün olmadığını yargının en tepesinde bulunan Yargıtay Başkanı Sayın Hasan GERÇEKER yazılı olarak ifade edecek, buna rağmen ilgililer ve sorumlular kurulu bu adaletsiz düzeni değiştirmek yönünde bu kadar acelesiz ve pasif kalacaklar,.. Bu durum, sizce vicdanları rahatsız edici bir durum değil mi?

10. Adaletin Üzerine Gölge Düşmüştür.. Çek yasasının mağdur ettiği binlerce aile feryat ederken başta bankalar olmak üzere bu davaların ve çağdışı hapsin sürmesinden çıkarı olanlar mevcut bu adaletsizliğin ve tartışmalı yasanın ortadan kaldırılmasına engel olmak istemektedirler.. Var mı böyle bir çağdaş ülke?

11. Mali piyasaların zarar göreceği gibi bir gerekçeyi Kutsal Adalet Duygusuna tercih eden, vicdanlarını akçeli işlere ve çıkarlara hapseden, değil binlerce, bir tek insanını dahi ‘ya para ya kara zindan’ diye hapseden, bir vatandaşını ekonomik gücünü yitirince ‘onurunu da yitirmiştir’ olarak kabul ve farz eden bir ülke hepimizin ülkesi olabilir mi?

12. Hasılı bu durum sizce; bütün değer yargılarının ürettiği evrensel hak, adalet ve medeniyet ölçüsüne ve bilhassa ülkemiz insanının vasıflarından olan mertliğine, devletin şefkatine sığmakta mıdır?

Saygılarımızla
Murat YALÇIN

İş Adamı İdik, Battık, Borçluyuz..
Asla! Adi Bir Suçlu Değiliz!..

Anonymous dedi ki...

SORUYORUZ..!!!

Bilgiye ve Bilime, Hukuka ve Adalete, Medeni ve Çağdaş Düşünceye Sahip Olan Herkese

SORUYORUZ..!!!

1. (Teşrî gerekçesinde çekin vadesiz bir ödeme - havale aracı olduğu kabulü ile) 3167 s. Yasada yer alan karşılıksız çek hapsinin; hayatın gerçek akışı sonucu ortaya çıkan iş hayatındaki, uygulama ile bırakın %100 olmasını, %1 bile uyumlu olmadığını bilmiyor musunuz?

2. Muhasebede bir hesabın ismi değil, işlevi önemlidir (120 müşteriler veya 120 borçlular aynı şeydir..) denirdi.. Buna göre; iş hayatımızda %100 nispetiyle çeklerin de senet-bono gibi vadeli borçlanma aracı olarak kullanıldığını ve mali piyasalarda ‘senetli alacaklar’ olarak işlem gördüğünü bilmiyor musunuz?

3. Keza; bankaların, faktoring ve diğer finansal kuruluşların kredi teminat portföyleri, alonj yapılarak ciro edilmiş sayısız müşteri çekleri ile doludur.. Buna göre; karşılıksız çıkan çekin, karşılıksız çıkan (protesto olan) senet ile işlevsel farkını nasıl izah ediyor sunuz?

4. Karşılığı olmadan - ödememek maksadıyla - vadesiz olarak çek kesen kimse, sağlıklı bir aklın ve normal bir ahlakın sahibi herkes tarafından dolandırıcı kabul edilir.. Tabiatıyla böyle bir adi suç da, orantılı bir cezayı müstelzimdir.. Nitekim bu tür suçlar ceza hukukunun ve yasalarının konusunu teşkil ederler..

5. Oysa; namuslu-onurlu bir iş adamı iken, hatalı veya talihsiz bir şekilde batmış, iflas etmiş, maddi/manevi çok şeyini kaybetmiş, yaşadığı bunca acı ve ızdırabının üzerine, ayrıca bir de ona, karakterinde, niyetinde ve hakikatte yer almayan adi bir suç izafe edip, adi bir suçlu gibi hapsetme cihetine giden çağdaş bir hukuk devleti var mıdır?

6. Hal böyle iken, bütün bunlar doğru ama orta yerde yasa var, değişmesi lazım mı diyorsunuz? Peki o zaman hadi değiştirin!.. Değiştirilmeli deyin!.. Niçin sessiz kalıyorsunuz? Feryatları duymuyor musunuz?

7. Tuhaf, çok tuhaf.. Aslında, orta yerde (tartışmasız) bir yasa da yok oysa.. 3167 s. Yasanın çağdışı ceza içeren hükümlerinin 01.01.2009 tarihinden itibaren (zaten olmayan hukuki meşruiyeti yanında) yasal meşruiyeti de

Anonymous dedi ki...

Değerli Arkadaşlar


Aşağıda madde madde yazdığım asıl gündeme getirilmesi gereken konuların sırasıyla mail lerde ve yüzyüze konuşmalarda dile getirilmesinde fayda olacağını düşünüyorum…

1—Parlamanter ve komisyon üyeleriyle konuşmalarda..

Anayasa ve insan haklarına aykırılık ÇEK in bir vadeli borçlanma aracı olduğu,vadeli çeklerin bankalara teminat olarak verildiği,ayrıca finans kuruluşlarında vadeler faizlendrilerek kullanıldığı…

2—Medyaya…

Cezaevlerinin aşırı dolu olmasının bir insanlık suçu olduğu,mahkemeler tarafından kanunda olmayan bir suçdan kıyasla ceza verdiği,yargıya baskı yapılarak(muharrem Sarıkaya nın 10haziran 2009 tarihli yazısı) Adalet Bakanlığı’nın isteği doğrultusunda mahkemelere beraat verilmemesi için yazı çıkarılması…

3—Anayasa Komisyonuna…

Adalet Komisyonunda tartışılan çek yasası taslağının Anayasa ve AB uyum yasaları ve insan hakları sözleşmesine aykırı olduğu,ayrıca cezaevlerindeki yoğunluğun insanlık suçu ve Anayasa ihlali olduğunu..

4—Sağlık Bakanlığı ve Komisyonuna

Cezaevlerindeki yaşanmaz koşulların tesbitini isteyerek,Adalet Bakanlığının uyarılması sağlanmalı,herhangibir olumsuz olaydan toplumun sağlığının korunması görevinin ihmal edilmesinin,bakanlık görevlilerinin AİHM ve Türk Adaletine hesap verecekleri başvuruların yapılacağını ve suç duyurusunda bulunulacağının anlatılması…

5—Yargıtay 10. dairesi ve Yargıtay Başkanlığına

Sarıkaya tarafından yazılan yazıda anlatılan taşradaki mahkemelere BOŞLUKTAKİ çek yasası nedeni ile beraat vermelerini engelleyecek bir yazı çıkarılarak anayasanın 138. maddesinin ihlal edildiğinin söylenmesi…

6—HSYK ve Yargıtay Başsavcılığına…

Muharrem Sarıkaya haberi delil gösterilerek cezanın devamını kanunda boşluk olduğu halde sağlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunulması..

7—Muhalefet partilerinin grup başkanlarına

Önümüzdeki sürece bakıldığında parlamento açısından yoğun ve sert geçeceği hatırlatılarak bu süreçten önce anayasa ve insan haklarına uygun bir çek yasasının ivedi olarak meclise getirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğinin tekrar rica edilmesi..

8—Kadından sorumlu bakana
Şu anda uygulanan yasanın binlerce kadını ve çocuklarının sefalete sürüklenmesine neden olduğu,ve bu sefaletin tck ya ve anayasa ya aykırı bir yasayla devam ettirildiğinin anlatlması,bakanlıktan görevlerinin yerine getirlmesinin istenmesi…

DEĞERLİ ARKADAŞLAR

BUGÜNE KADAR YAPILAN GİRİŞİMLER HAKLI OLDUĞUMUZU HERKESİ BİLMESİ VE SÖYLEMESİNE RAĞMEN SONUCA ULAŞAMADIĞIMIZ,ULAŞTIRILMADIĞIMIZI GÖZÖNÜNE ALARAK…

BU KONUNUN GECİKTİRİLDİĞİ HER GÜN İÇİN SORUMLULARA MAĞDURLAR TARAFINDAN BİNLERCE ,ONBİNLERCE TAZMİNAT DAVALARI AÇILACAĞI,VE BU DAVALARIN HEPSİNİN YETKİLİLERİN ŞAHSINA OLACAĞINI ANLATAMAZSAK SİYASİLERİN DOĞRU BİR İŞ YAPACAĞI YOK…

ŞAHISLARI HAKKINDA ONBİNLERCE SUÇ DUYURUSU VE TAZMİNAT DAVASI AÇILACAĞINI ANLARLARSA DOĞRU YOLA GİRECEKLERDİR..

HİÇ BİR CEZA ÇIKMASA BİLE ONBİNLERCE İFADE VERMEYİ GÖZE ALACAKLARINI SANMIYORUM…VE BU BİZE TANINAN YASAL BİR HAK BUNU KULLANMAK ZORUNDAYIZ…

MY WAY

Anonymous dedi ki...

Değerli Arkadaşlar

01.01.2009 Tarihinden bu yana yoğun bir çalışma sonucunda büyük yol alındı.Ancak Anayasa İnsan hakları AB ye uyumlu yasalar konusunda komisyonların ve parlamentonun iradesinin çok fazla olmadığını,çelişkilerle dolu çek yasasında iddiamızın doğruluğunu şifai olarak onaylayanlar,çözüm konusunda iradelerinin ellerinde olmadığını da söylemişlerdir.

Son söz anlaşıldığına göre ekonominin patronları ve yanılttıkları Başbakandadır.

Evrensel hukukun insan konusundaki yaptırımı,aynı zamanda yürütme erkinin keyfi olarak hareket etmesine de çeşitli müeyyideler getirmiştir.

Mesela cezaevlerinde üst üste insanları yatırma ve bunun resmi makamlarca gizleyerek devam ettirmesi bir İNSANLIK SUÇUDUR.

Bunları yapanlar mutlak surette bir yaptırımla karşı karşıya er ve ya geç kalacaklardır.Ayrıca yargıya müdahale (Muharrem Sarıkaya yazısı) Anayasal suçtur..

Sonuç olarak yukarıdaki anlattığımız konuları:

Yargıtay
Yargıtay Başsavcılığı
Anayasa Komisyonu
İnsan Hakları İnceleme Komisyonu
Adalet komisyonu

Başta olmak üzere Cüneyt’in dediği gibi hergün veya iki güne bir proğram dahilinde dilekçeler oluşturarak eskiden olduğu gibi binlerce müracaatla sesimizi duyurmaya devam etmeliyiz..Unutmayın sadece şifai olarak alnan sözler Adalet Bakanının beyanatından da anlaşılacağı gibi bizi sonuca ulaştıracak gibi görünmüyor..Bu şekilde devam etmez isek Ekim ayıda bizim için çözüm olmayacak..Söz vermek sadece veren kişiyi bağlar ve veren kişinin karakterini anlamaktan öteye bir kazanımı yoktur..Fakat dilekçe lere verilen cevaplar resmi dir ve belgedir ..BUNU DEĞERLENDİRMELİYİZ..

MY WAY

Anonymous dedi ki...

ARKADAŞLAR BU GÜN AKŞAM STAR ANA HABERDE TÜKETİCİLER BİRLİĞİ BAŞKANI NAZIM KAYA ÇEK KONUSU İLE İLGİLİ BAZI OLULU AÇIKLAMALAR YAPTI.NAZIM BEYDE MAĞDURLARIN YANINDA ONUN TELEFON VE FAXLARINA ULAŞABİLİRSEK KREDİ KARTI KANUNDA DA ÇOK UĞRAŞTI ŞİMDİ BİZİM YANIMIZDA KENDİSİNE ULAŞMAYA ÇALIŞALIM TV LERDE ÇOĞU ZAMAN GÖRÜYORUM KONUNUNDA UZMANI AYNI ZAMANDA FAYDASI OLMAZMI SİZCEEE

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz’’

 
Anasayfa | About | Link | Link
Simple Proff Blogger Template Türkçe ÇeviriByNcdt .. ..